Kedi Murr!
Neredeyse 200 yıl sonra E.T.A. Hoffmann'ın Kedi Murr'uyla tanışabildik. Hem de ardı ardına iki ayrı çeviriyle. Tuhaf olan 200 yıllık romanın tarzı ve kurgusuyla gayet modern oluşu. Ben İletişim'den çıkan M. Sami Türk çevirisini okudum. Can'ın Bilge Uğurlar-Türkis Noyan çevirisini bilemiyorum ama M. Sami Türk'ün çevirisinin o dönemin ruhuna ve zamana uygun çok güzel bir çeviri olduğunu söylemek isterim. O nedenle yeri geldiğinde eski bir Türkçe ve eski kelimeler kullanılmış ve pek de güzel olmuş.
Roman gayet modern dedik ama haliyle 1800'lerin Almanya'sındaki küçük devletlerden birisinde geçiyor ve Schiller'den modern ama büyük bir yazar olarak söz ediliyor. Hofmman'ın bu kitabı yazdığı yıllarda hemen tüm önemli Almanlar hayattadılar. Hegel, Schophenhauer, Beethoven, Goethe ve diğerleri. Murr'un, ustasının ve orkestra şefi Kreisler'in birbirinin içine geçmiş yaşamlarıni, birbirinin içine geçmiş parçalarla öğreniyoruz. Tabii o zamanların gündemini ve ruhunu da. Sıçramalı, biribirinin içine geçen anlatılar, hikayenin katmanlara ayrılması gibi modern edebiyatta sıkça örneklerini gördüğümüz bu tekniklerin ilk örneklerinden birisi bu roman. Başka deyişle modernizmden çok önce serpilen bir modern roman. İronisi, alaycılığı ve hatta muzipliği ile de canlar yakıyor doğrusu. Açıkçası kedileri pek sevmiyorum ama Murr'un temsil ettiği insan türü epeyce eğlenceli ve yaşam dersleri dolu gerçekten. Ve bol bol da müzk var. Hoffmman'ın koyu bir Mozart hayranı olduğunu ve ona hayranlığından Amadeus'u da isimlerine eklediğini söylersek kitapta müziğin baş köşede olacağını tahmin edebiliriz. Zira bu kitap onun son eserlerinden birisi ve herhalde yaşamının usaresiydi.
Böyle bir kitap için böyle kısa bir tanıtımın tamamen kifayetsiz olduğunun farkındayım, inşallah ileride uzun uzun üzerinde durmak için bir vesile bulunur.